Aşure günü oruç, sadaka ve rızıkla ilgili faziletli amellerin mükâfatı nelerdir?
Aşure Günü’nün Fazileti ve Hikmetleri
Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure, hem tarihî olaylarıyla hem de faziletli ibadetlere vesile olmasıyla İslam kültüründe özel bir yere sahiptir.
Aşure günü hakkında aktarılan hadisler ve menkıbeler, bu günün oruç tutma, sadaka verme ve aileye ikramda bulunma gibi amellerle değerlendirilmesini teşvik etmektedir.
Karıncaların Oruç Tuttuğu Gün: Bir İbret
Fetih bin Şuhraf şöyle anlatır:
“Her gün karıncalara ekmek kırıntısı verirdim. Aşure günü yine aynı şekilde onlara yiyecek bıraktım. Ancak o gün karıncalar yemeği yemediler. Adeta onlar da oruç tutuyordu…”
Bu kıssa, sadece insanlar değil, tüm mahlukatın da bu günde bir farklılık yaşadığını hissettiren ibretlik bir olay olarak aktarılmıştır.
Aşure Gününde Oruç ve Sadakanın Fazileti
İbn Ömer (r.a.)’in rivayet ettiği hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim Aşure günü oruç tutarsa, bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim o gün sadaka verirse, bir sene sadaka vermiş gibi olur.”
(Taberani, Beyhaki)
Bu hadis, Aşure gününün sadece geçmişe değil, bugünkü amellere de tesir eden bir bereket günü olduğunu ortaya koymaktadır.
Aşure Günü Aileye İkram ve Rızkın Genişlemesi
Ebu Said el-Hudrî (r.a.)’den rivayetle Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim Aşure günü ailesine genişlik (ikram ve alışveriş) yaparsa, Allah da onun bütün sene boyunca rızkını genişletir.”
(Taberani, Beyhaki)
Bu hadis, o gün aileye yapılan ikramın ve alışverişin sadece dünyevi değil, aynı zamanda uhrevi bir kazanç ve bereket vesilesi olduğunu gösterir.
Sonuç
Aşure günü; oruç, sadaka ve ikram gibi salih amellerle ihya edilmesi gereken bir gündür. Sadece bireysel değil, ailevi ve toplumsal yönleriyle de bereketli bir zaman dilimidir. Oruç tutarak, sadaka vererek ve ailemize ikramda bulunarak bu özel günü değerlendirebiliriz.



