Kurban ibadeti nedir? Udhiyye ve Hedy ne demek? Kurban ile ilgili ayet ve hadislerle bu önemli ibadeti detaylıca ele alıyoruz.
Kurban Nedir? Udhiyye ve Hedy Kavramları
İslam’da kurban ibadeti, hem hac ibadetinin bir parçası hem de Kurban Bayramı’nın ruhunu oluşturan derin bir ibadettir.
Hacda kesilen kurbana "Hedy",
Kurban Bayramı’nda hacda olmayan Müslümanların kestikleri kurbana ise "Udhiyye" denir.
Udhiyye kelimesi Arapça’da kuşluk vakti kesilen hayvan anlamına gelir. Fıkhî açıdan ise Kurban Bayramı günlerinde Allah’a yakınlaşmak (takarrub) niyetiyle, belirli şartlara uygun hayvanların kesilmesi anlamında kullanılır.
Kurbanla İlgili Ayet-i Kerime
Kurban ibadeti hakkında Allahu Teâlâ, Hac Suresi 37. ayette şöyle buyurmaktadır:
"Kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz. Lakin sizin takvanız Allah’a ulaşır. Sizi doğru yola ilettiği için, Allah’ı tekbir etmeniz için bu kurbanlar size emredildi. Ey Resûlüm! Güzel davranan kulları müjdele."
(Hac Suresi, 37. Ayet)
Bu ayetten de anlaşıldığı üzere kurbanın asıl amacı, et ya da kan değil; ihlasla yapılan bir ibadet olarak takvadır.
Resûlullah’tan Kurban Hakkında Hadisler
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), kurban kesmenin önemini şu hadis-i şerifle bildirmiştir:
“Âdemoğlu, kurban günü Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelir. Onun kanı yere düşmeden önce Allah katında makbul olur. Bu yüzden kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesin.”
(Tirmizî, Edâhî)
Ayrıca, kurbana harcanan paranın Allah katındaki değerine dair şu hadis-i şerif zikredilmiştir:
“Kurban Bayramı’nda kurbana harcanan paradan daha sevimli bir harcama yoktur.”
(İbn Mâce)
Kur’an’da Kurban Emri
Yine Kur’an-ı Kerîm’de, Kevser Suresi 2. ayette şöyle buyrulmuştur:
“O hâlde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”
(Kevser Suresi, 2. Ayet)
Bu ayette geçen “namaz kıl ve kurban kes” emri, özellikle Kurban Bayramı’nda yerine getirilen bayram namazı ve kurban kesimi ile ilgilidir.
Peygamberimizin Kurbanı: Ümmete ve Ailesine
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) şöyle rivayet etmiştir:
“Resûlullah (s.a.v.), kurban kesmek istediğinde iki büyük, besili, boynuzlu, alacalı ve hadımlaştırılmış koç satın alırdı. Birini, Allah’ın birliğine ve kendisinin peygamberliğine iman eden ümmeti adına; diğerini ise kendi ve âilesi adına keserdi.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Bu sünnet, kurbanın sadece bireysel değil, aynı zamanda ümmeti kuşatan bir ibadet olduğunu gösterir.
Sonuç
Kurban, sadece bir ibadet değil; Allah’a yaklaşma vesilesi, paylaşmanın ve şükrün sembolüdür. Kurban kesmenin fıkhî boyutunun yanı sıra, manevi derinliği ve Resûlullah’ın uygulamalarıyla şekillenen yönü de unutulmamalıdır.