Peygamber Efendimizin (s.a.v.) verdiği sözlere olan sadakati, tarihe ışık tutan üç vefakârlık örneğiyle bu yazıda...
Ahde Vefa, İslam ahlakının temel taşlarından biridir. Bu konuda en yüce örnek, hiç şüphesiz Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’dir. O, yalnızca ümmetine tebliğ eden bir peygamber değil; bizzat yaşantısıyla her konuda rehberlik eden bir ahlak timsaliydi.
İşte O’nun (s.a.v.) verdiği sözlere ne denli sadık olduğuna dair üç çarpıcı örnek:
Ebû Râfi’nin Elçilik Görevi ve Ahdin Gereği:
Ebû Râfi (r.a.), Kureyş tarafından Medîne’ye elçi olarak gönderilmiş bir köleydi. Medine’ye geldiğinde Resûlullah’ı (s.a.v.) görünce gönülden bağlandı ve Müslüman olmak istedi. Ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun Medine’de kalma talebini şu sözlerle reddetti:
“Elçileri alıkoymak doğru değildir. Kalk Mekke’ye git. Oraya vardıktan sonra bize dönmek istersen gelebilirsin.”
(Ebû Dâvud)
Ve Ebû Râfi geri döndü, ama sonra tekrar gelip Müslümanlara katıldı. Bu olay, Resûlullah’ın (s.a.v.) düşmana bile verdiği sözü nasıl tuttuğunu gösterir.
Hudeybiye’de Ebû Cendel’in Dramı:
Hudeybiye Antlaşması’na göre, Mekke’den Medine’ye sığınan Mekkeli Müslümanlar iade edilecekti. Tam bu esnada zincire vurulmuş bir halde kaçıp gelen Ebû Cendel (r.a.), Müslümanların gözleri önüne geldi. Sahabeler onun teslim edilmesini istemedi, fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Sabret, biz verdiğimiz sözden dönmeyiz. Cenâb-ı Hak sana bir çıkış yolu sağlayacaktır.”
O zor anda dahi sözünü bozmayan Resûlullah, ahde vefanın zirvesini yaşatmıştı.
Üç Günlük Bekleyiş: Peygamberliğinden Önceki Bir Misal
Peygamberliğinden önce, Efendimiz (s.a.v.) Abdullah b. Ebû Amsâ ile ticari bir alışveriş yapmış ve hesaplaşmak üzere bir yer belirlemişti. Abdullah o buluşmayı unuttu fakat günler sonra hatırlayıp geldiğinde, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hâlâ onu bekliyordu.
“Abdullah! Üç gündür seni burada bekliyorum.”
(Ebû Dâvud)
Şikâyet etmedi, azarlamadı… Sadece sabırla beklediğini söyledi. İşte bu, sözünün eri bir insanın örneğidir.
Sonuç:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hayatı boyunca sadakat, güven, sabır ve vefa ile örnek oldu. O’nun izinden gitmek isteyen her Müslüman, önce verdiği söze sadık kalmayı hayat düsturu edinmelidir.



